Çevre Denetim

Hava Kirliliği Kontrolü ve Denetimi

Hava Kirliliği

Hava kirliliği, havanın doğal bileşiminin çeşitli nedenlerle değişmesi, havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına, ekolojik dengeye ve eşyalara zararlı olabilecek derişim ve sürede bulunmasıdır.

Dünya nüfusunun hızla artmasına paralel olarak, artan enerji kullanımı, endüstrinin gelişimi ve şehirleşmeyle birlikte insan kaynaklı salınımlar sonucu atmosferde bulunan kirleticilerin belirli seviyeleri aşmasıyla ortaya çıkan hava kirliliği insan sağlığı ve diğer canlılar üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Hava kirliliğinin önlenememesi, ekolojik dengenin bozulmasına sebebiyet verebilir ve canlıların yaşam alanları zamanla daralabilir. Kötü senaryolarla karşılaşmamak ve dünyayı yaşanır kılmak için hava kirliliğinin bir an önce önüne geçilmelidir.

Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği kapsamında; ilçemizde hava kirliliği ile ilgili denetim yetkisi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne aittir.

Ancak müdürlüğümüz vatandaşlardan tarafımıza iletilen şikayetlere istinaden müdürlüğümüz ekiplerince denetim yapılarak ilgili kurumlara bilgi verilmektedir.

Isınmada kullanılan katı yakıtların (odun, kömür vb.) kaynaklı pek çok zararlı emisyon doğaya deşarj edilmektedir. Konu ile ilgili hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla gelen şikayetler üzerine denetim yapılmaktadır.

Pişirmeden kaynaklı oluşan koku ve duman şikayetlerine istinaden Müdürlüğümüz Ekiplerince yerinde yapılan denetimlerde pişirme bölümünde kullanılan yakıt türü, pişirme yoğunluğu ve baca durumuna göre uygun filtre ve baca sisteminin kurulması, baca temizlik ve bakımlarının periyodik olarak yaptırılması amacıyla kontrol sağlanmaktadır.

Müdürlüğümüz ekiplerince 2024 yılında vatandaşlarımızdan gelen şikayetler üzerine 34 adet hava, koku/duman kirliliği denetimi yapılmıştır.

Çevresel Gürültü Kontrolü

Hava Kirliliği

Gürültü günümüzde en çok karşılaşılan çevre kirliliklerinden biridir. Gürültü, genellikle "hoşa gitmeyen, istenmeyen, rahatsız edici ses" olarak tanımlanır. Ses, nesnel bir kavramdır. Yani ölçülebilir ve varlığı kişiye bağlı olarak değişmez. Gürültü ise öznel bir kavramdır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bir sesin gürültü olarak nitelenip nitelenmemesi kişilere bağlı olarak değişebilir. Kimilerinin severek ve eğlenerek dinlediği müzik diğerlerini rahatsız edebilir. Özellikle hızlı büyüyen şehirlerde, mesken ve sanayi alanlarının plansız ve iç içe gelişmesi, trafik yoğunluğunun artması, elektrik, elektronik ve mekanik aletlerin günlük hayatımıza daha çok girmesiyle birlikte gürültüden rahatsızlık artmakta, insan sağlığını ve rahatını bozmakta, iş verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Bu durum gürültü ile ilgili yoğun şikayetlere ve başta işitme kaybı ve uyku bozukluğu olmak üzere ciddi fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

Gürültü Değerlendirme Ölçüsü, ses basıncı seviyesine dayanan desibel (dB)'dir. Gürültü seviyesinin ölçüsü, kullanılan ağırlık eğrisine göre dBA ya da dBC'dir. İnsan kulağının frekansa bağlı olarak sese olan duyarlılığını en iyi A ağırlık eğrisi temsil eder. Bu nedenle genelde dBA olarak ölçülmektedir. Darbe gürültüsünün ölçüm ve değerlendirilmesinde ise C ağırlık eğrisi kullanılmaktadır. dBC olarak ölçülmektedir.

İnsan Sağlığının Gürültüden Etkilenmesi ve Eşik Değerler İçinTıklayınız.

Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliğindeki tanımıyla çevresel gürültü; ulaşım araçları, kara yolu trafiği, demir yolu trafiği, hava yolu trafiği, deniz yolu trafiği, açık alanda kullanılan teçhizat, şantiye alanları, sanayi tesisleri, atölye, imalathane, işyerleri ve benzeri ile rekreasyon ve eğlence yerlerinden çevreye yayılan gürültü dahil olmak üzere, insan faaliyetleri neticesinde oluşan zararlı veya istenmeyen açık hava sesleri, arka plan gürültüsü; bir çevrede incelenen gürültü kaynağı susturulduğunda ortamda geriye kalan diğer kaynakların aynı anda oluşturdukları toplam sesi olarak değerlendirilmektedir.

Çevresel gürültüyle ilgili olarak kurum, kuruluş ve işletmelerce alınacak tedbirler ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.

(1) Kurum/kuruluş veya işletmeler;

a) Sağlık Bakanlığı; 13/12/1983 tarihli ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereği işitme sağlığı ve kritik sağlık etkileri göz önüne alınarak gürültüden etkilenme seviyelerinin belirlenmesi ve izlenmesine ilişkin esas ve usullerin belirlenmesiyle,

b) Diyanet İşleri Başkanlığı; dini tesislerde ses yükseltici kullanımından çevreye yayılan gürültünün kontrolüne ilişkin esasların belirlenmesiyle,

c) Fabrika, işyeri, atölye, imalathane, eğlence yeri ve ulaşım kaynaklarını planlayan ve işletenler;

1) Bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-VII'deki tesisler için gürültü kontrol izin belgesi almakla ve yenilemekle,

2) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihinden sonra, kapasite artırımı hariç kurulması planlanan ve Yönetmeliğin Ek-VII sinde yer alan tesisler ile 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde yer alan ulaşım kaynakları için hazırlanacak çevresel etki değerlendirme raporu veya proje tanıtım dosyasının gürültü ile ilgili bölümünün bu Yönetmelikte yer alan esaslar çerçevesinde hazırlanmasını sağlamakla,

3) Bu Yönetmeliğin ekindeki Ek-VII Liste A ve B de yer almayan izne tabi olmayan fabrika, işyeri, imalathane ve atölyeler ile eğlence yerleri ve benzeri yerlerle ilgili işyeri açma ve çalışma ruhsatı safhasında ve/veya programlı, programsız veya şikâyete istinaden yapılacak denetimlerde, yetkili idarenin talebine istinaden çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu hazırlatmakla,

4) Sanayi tesisi, atölye, imalathane, eğlence yeri ve benzeri işletmeciler ile liman işletmecileri; bu alanların gürültü haritalarının hazırlanmasından sorumlu kurum ve kuruluşun talebi halinde istenen verileri belediyeye veya il özel idarelerine iletmekle,

ç) Ulaştırma Bakanlığı;

1) Devlet yolları ve otobanlardan, ana karayolları sınıfına giren karayollarını, ana demiryolları ve havaalanlarını belirleyip listesini Bakanlığa bildirmekle,

2) Yerleşim alanları içindeki devlet yolları ve otobanlar için gürültü haritası hazırlanmasında gerekli olacak verileri Belediyeye iletmekle,

3) Yerleşim alanı dışında devlet yolları ve otobanlardan, ana karayolları sınıfına giren karayollarının gürültü haritasını hazırlamakla,

4) Yerleşim alanı dışında; ana karayolu, ana demiryolu ve ana havaalanı yakınındaki alanlarda yer alan devlet yolları ve otobanların gürültü haritasını hazırlamakla,

5) Yerleşim alanı içinde ve dışında yer alan ana demiryolları ve ana havaalanlarının gürültü haritasını hazırlamakla,

6) Yerleşim alanı içinde ve dışında; ana karayolu, ana demiryolu ve ana havaalanı yakınındaki alanlarda yer alan ve sorumluluk alanına giren demiryollarının ve havaalanlarının gürültü haritasını hazırlamakla,

7) Planlanan karayolları, demiryolları ve havaalanları için mevcut veya ileriye yönelik projelendirme veya başka bir yatırım gerçekleştirme konusunda çalışması olabilecek ilgili tüm kurum ve kuruluşların görüşlerini almak, bu görüşler çerçevesinde gürültü kontrol tedbirlerine ilişkin programlar hazırlamakla,

8) Gürültü haritalarının nihai hali hakkında kamuoyuna bilgi vermekle ve Bakanlığa göndermekle,

ilgili hususlarda gerekli tedbirleri alır.

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği gereği İlçemizde İşletmeler ile ilgili denetim yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesine aittir.

18.11.2015 tarih ve 29536 sayılı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi Yönetmeliğinde Değişiklik yapılmasına dair yönetmelik kapsamında ev faaliyetleri ve komşuların oluşturduğu gürültü tanımının değişmesi nedeni ile konutlarda jeneratör, hidrafor, kompresör vb. gürültülerinde halkımızdan gelen şikayet ve talepler doğrultusunda Ekiplerimiz tarafından gerekli işlem yapılmaktadır.

Müdürlüğümüz ekiplerince 2024 yılında vatandaşlarımızdan gelen şikayetler üzerine 15 adet gürültü kirliliği denetimi yapılmıştır.

Atık Su Kirliliği Kontrolü

Atık Su Kirliliği

Atık su denetimi, çevre kirliliğini önlemek ve su kaynaklarını korumak amacıyla endüstriyel, evsel veya tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan atık suların izlenmesi ve kontrol edilmesini kapsayan bir süreçtir.

Bu denetim, atık suların doğrudan su kaynaklarına, toprağa veya kanalizasyon sistemine deşarj edilmeden önce belirli çevresel standartlara uygun hale getirilmesini sağlar.

Atık su denetiminde temel amaç, suya karışabilecek zararlı kimyasallar, ağır metaller, patojenler ve diğer kirleticilerin kontrol altına alınarak su kalitesinin korunmasıdır.

Harfiyat Atıkları Kontrolü

Harfiyat Atıkları

Moloz genel olarak bir inşaatın veya yapının yıkıldıktan sonra tuğla, taş, kireç, alçı, boya, demir vb. materyallerin karışımından meydana gelen döküntülerdir. İnşaat sonrası ortaya çıkabilen moloz, tadilat ve onarım sonucu da oluşabilir. Bu moloz genellikle ağır ve sağlığa zararlıdır, atımı zor ve zahmetlidir. Moloz atıklarının gelişigüzel çöp konteynerlerine veya çevreye rastgele atılması yasaktır. Molozların ortaya çıkardığı görüntü kirliliğinin ve çevre güvenliği riskinin ortadan kaldırılması yasal bir zorunluluktur.

2024 yılında; kaldırım kenarlarında, çöp konteyner yanlarında bulunan molozlar için 338 adet moloz ve bahçe atığı tebligatı yapılmıştır.

2021-2024 hizmet yılları arasında 2.433 adet moloz denetimi yapılmıştır.